Bizde "memleket" kavramı bir başkadır. Çeşitli nedenlerle memleketinden uzakta yaşayanların memleketleri aklına geldiğinde derin bir iç çeker... Aklına çocukluğu gelir, gözleri dolar.. Çocukluģuyla birlikte akrabaları, arkadaşları, koşuşturduğu sokaklar, düğünler, türküler, yemekler, memleket şivesi, memleket kokusu işte... 

İşte bu kokuyu hissettirmek için kurulmuştur İzmir Burdurlular Derneği. Benim de geçmişte onur ve şerefle  yönetiminde yer aldığım derneğimizin uzun süredir aktif olarak faaliyetlerine devam etmesi büyük bir mutluluk. Ne mutlu ki bu derneğe sahip ve destek çıkan hemşerilerimiz, ne mutlu ki işinden gücünden zaman ayırıp derneği yöneten bir yönetim kurulumuz var. 

Diğer dernekler kıskanmasın ama bu dernek başka dernek. Çünkü bu dernek hemşerileri bir araya getiren ama hemşericilik yapmayan bir dernektir. Kendini sevdirirken farklı kültürleri de sever sayar. Temel felsefesi güzellikleri paylaşmak ve yaşatmaktır. Tüzüğünde ne varsa yüzünde de o vardır. 

İzmir Burdurlular Derneği'nin yıllardır ayakta kalmasının ardında Türkiye Cumhuriyeti'nin temel değerlerine sahip olması vardır.  Derneğin kurucuları ve devam eden yönetim kurulları bu konuda asla taviz vermez. Cumhuriyete sahip çıkar,  milletini sever, halkına yardım eder, laiktir inançlara karışmaz, devletçidir, yenilikçidir, modern dünyaya uyum sağlar... 

Tüm bunların yanında derneğin güçlü bağları Burdur folkloru ve müziģinin iki devi, iki çınarı Salih URHAN ve Hamit ÇİNE'nin İzmir'de yaşamış olmasından gelir. Maalesef bu iki ustayı 2017 ve 2018 ''de arka arkaya kaybettik. Onlar İzmir'de yaşayan Burdurluların hocası, ağabeyi, amcası, dayısı, çocukların akbaşlı bilge dedesi, hepimizin atasıydı... Burdurlular onların kanatları altında toplanır dudaklarından dökülen bilge cümleleri anlamaya calışırdı. Burdur'un gelecek nesillerine bu güzel kultürümüzü aktarmak istiyorsak iki ustanın Burdur Cumhuriyet Meydanının bir köşesine püsküllü cura ve kabak kemaneleriyle heykelleri dikilmelidir. 

Burdur kültürünün İzmir'deki aynasıdır Burdurlular Derneği. Bugün gelenek halen devam ediyor. Izmir'de bir Burdurlular Gecesine ilk defa gittiğinizde ve daha önce hiç tanımadığınız insanlarla aynı masaya oturduğunuzda bile hiç yabancılık çekmezsiniz. Birden kırk yıldır tanışıyormuşçasına bir dostluk ve muhabbet başlar. Kendinizi sıcak ve samimi bir ailenin içinde hissedersiniz. Hatta Burdurlu olmasanız bile kendinizi Burdurlu gibi hissedersiniz.

Bazen bir kız çocuğu yaklaşır masanıza, eğilir kulağınıza ben sizin Burdur'dan arkadaşınızın kızıyım, burada tıp öğrencisiyim deyiverir. Gurur duyarsınız, onun kendisini sıcacık bir yuvada hissetmesi için ne yapacağınızı bilemezsiniz... 

Burdurlular gecelerinde eğlence, müzik, muhabbet tavan yapar, kırgınlıklar unutulur. Müziğin, dansın ve gösterinin  kültürel ve ahlaki değerler içinde yaptığı zirvedir Burdurlular Gecesi...

Benim de son yapılan Cumhuriyet Balosundan aklımda kalan en güzel cümlelerden birisi Burdurlu olmadığı halde geceye katılan bir hakim beyefendinin "Böyle geceleri her ay yapsanız biz her ay geliriz, ne kadar güzeldi" demesiydi...

Birliktelik ve dayanışmamızın güçlenerek sürmesi dileğiyle... 

Emeği geçen başta başkan Refik Kaya Bey ve yönetim kurulu olmak üzere geceyi renklendiren tüm sanatçılara tesekkür ederiz. Cumhuriyet Bayramınız Kutlu Olsun...